18 Eylül 2015 Cuma

Yorum: Before We Were Strangers





    
     Yazar: Renee Carlino
     Yayınevi: A
tria Books      

     Çıkış Tarihi: Ağustos 2015
     Türü: Yetişkin,
Contemporary

     Sayfa Sayısı: 320
     Puan: 3/5 

     Satın Al







Matt 36 yaşında,
Pulitzer Ödülü kazanmış ve National Geographic için çalışan bir fotoğrafçı. İş hayatında bu kadar başarılıyken maalesef özel hayatında aynı başarıyı gösterememiş. Eski karısı ve onun yeni eşiyle aynı ofiste çalışmak zorunda...

Patronu ve en yakın arkadaşı Scott'ın ısrarıyla o öğlen yemek yemek için ofisten çıktığında, metro beklerken güzel bir kadın dikkatini çekiyor. Metronun kapısı kapandığı sırada ise o kadının, en son 15 yıl önce gördüğü, hayatının aşkı olan Grace olduğunu farkediyor.

Hep aynı saatte Grace ile tekrar karşılaşmak umuduyla aynı istasyona gidip gelmeye başlıyor ama bir ayın sonunda artık umudunu kaybediyor. Bir aylık arayışın sonunda eline hiçbir şey geçmeyince Scott'ın Craiglist'in birbirlerini arayan insanlar için ilanlar bırakılan bölümünden bahsetmesiyle bir ilan bırakıyor ve beklemeye baş
lıyor.

  To the Green-eyed Lovebird:
We met fifteen years ago, almost to the day, when I moved my stuff into the NYU dorm room next to yours at Senior House.
You called us fast friends. I like to think it was more.
We lived on nothing but the excitement of finding ourselves through music (you were obsessed with Jeff Buckley), photography (I couldn’t stop taking pictures of you), hanging out in Washington Square Park, and all the weird things we did to make money. I learned more about myself that year than any other.
Yet, somehow, it all fell apart. We lost touch the summer after graduation when I went to South America to work for National Geographic. When I came back, you were gone. A part of me still wonders if I pushed you too hard after the wedding…
I didn’t see you again until a month ago. It was a Wednesday. You were rocking back on your heels, balancing on that thick yellow line that runs along the subway platform, waiting for the F train. I didn’t know it was you until it was too late, and then you were gone. Again. You said my name; I saw it on your lips. I tried to will the train to stop, just so I could say hello.
After seeing you, all of the youthful feelings and memories came flooding back to me, and now I’ve spent the better part of a month wondering what your life is like. I might be totally out of my mind, but would you like to get a drink with me and catch up on the last decade and a half?
M

Kitap günümüzde başlıyor ama yukardaki ilandan sonra 15 yıl öncesine gidip Grace ve Matt'in hikayesini öğreniyoruz. Kitabın en sevdiğim olayı bölümlerin birinin geçmişi birinin bugünü anlatmıyor oluşu oldu. Matt ilanı yazana kadar onun 36 yaşındaki halini tanıyoruz. Daha sonra 15 yıl öncesine gidip, ayrılıklarına kadar orada kalıyoruz ve ayrılıktan sonra günümüze geri dönüyoruz. :) Bölümlerin çoğu Matt tarafından anlatılmış olsa da, Grace'in anlattığı bölümler de vardı.

Ben bu kitabın Goodreads puanına ve kapağına kanarak okumaya karar verdim. Büyük beklentiyle başlamıştım ama bittiğinde okumasam da olurdu dediğim kitaplardan biri oldu. Çünkü bana çok fazla Wicker Park'ı hatırlattı. Ve Wicker Park muhteşem soundtracki sayesinde asla unutamayacağım filmlerden biri olduğu için kitabı okurken aklım hep filme gitti.

Bir de Hallelujah var tabii. Bu şarkıyı duyduğumda aklıma hep The O.C.den Marissa ve Ryan geliyor. Bu şarkıyı bu çifte yakıştıramadım o yüzden. :)

Önceden sevmiş olduğum şeyler yeni karakterlerle karşıma çıkmış oldu yani Before We Were Strangers'da. O yüzden bu kitaba karşı çok karışık hisler besliyorum, tarafsız olamıyorum. Gidip biraz Hallelujah dinleyeyim o zaman ben!
                                   
                               
                                

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder