15 Eylül 2015 Salı

Yorum: Gölge ve Kemik






     Yazar: Leigh Bardugo
     Yayınevi: Martı Yayınları
     Çıkış Tarihi: Ocak 2013
     Türü: Genç Yetişkin, Fantezi
     Sayfa Sayısı: 384
     Puan: 4/5 

     Satın Al








Gölge ve Kemik, Grisha üçlemesinin ilk kitabı. Diğer iki kitap ise Kuşatma ve Fırtına ve Çöküş ve Yükseliş.

Alina, Ravka'da bir yetimhanede büyüyor. Yetimhanede tanıştığı Mal dışında hiç kimsesi yok. Tüm hayatlarını birlikte geçiren bu ikili tabii ki birbirlerinin en yakın arkadaşları. Her türlü zor durumlarda birbirlerinin yanındalar. Belirli bir yaşa geldiklerinde ise yine ayrılmıyorlar ve birlikte orduya katılıyorlar.

Alina'nın ordudaki görevi, haritacılık. Tüm gün geçtikleri yerleri kağıda dökerek haritaların oluşturulmasına yardımcı oluyor. Böyle "sakin" bir hayatı varken ordunun görev için Karanlıklar Diyarı'ndan geçmesi gerekince işler biraz karışıyor.


                       

          Karanlıklar Diyarı'nı tarif edemeyeceğimi anlayınca, harita koymanın en iyi yol oduğuna karar verdim. :)
 
Bu yolculuk esnasında tekneleri saldıra uğruyor. Mal'in hayatının tehlikede olduğunu gören Alina içinde olduğunu bilmediği o gücü dışarı çıkararak herkesin hayatını kurtarıyor ve Grishalar dünyasına ilk adımını atmış oluyor.

Grishalar özel güçleri olan kimseler, bunlar gruplara ayrılmış durumda. Ve grubun kendine has özel güçleri var. Örneğin bazıları iyileştirme yeteneği sayesinde Şifacılara katılmış. Bazıları ise ateşi kontrol edebiliyor ve Ateşin Hakimleri arasına katılmış.
 

Aslında yaşayan her çocuk Grishalar tarafından özel güçleri olup olmadığı test edildiği için Alina Grisha olduğuna inanamasa da o bir Grisha. Hem de diğerlerinden farklı güce sahip bir Grisha. İşte bu farklılık yüzünden de en güçlü Grisha olan Karanlıklar Efendisi'nin koruması altına girerek, Grishalık macerasına başlıyor.
Bu kitap uzun süredir kitaplığımda duruyo olsa da okuma listemin alt sıralarındaydı. Ama en son alışverişimde serinin son kitabını alınca artık bu seriye başlamam gerektiğine karar verdim. Ve sanırım bu karar, bu aralar verdiğim en doğru kararlardan biri oldu!
 

Yaratılan dünyayı çok başarılı bulamadım ben, biraz basit olmuştu sanki. Bu ilk kitap sonuçta, bu kadar yüzeysel kalmaz diğer kitaplarda derinleşebilir diye düşünüyorum. Ama Grishalık sistemini sevdim. Herkesin alanında uzmanlaşmış olması güzel. :)

Karakterlere gelince Mal hakkında nötrüm şimdilik ama Alina'yı sevmedim. Biraz sinirimi bozdu. Ama onu da anlıyorum sanırım, kendini birden bambaşka bir dünyada buldu. Alina konusunda devam kitaplarında güzel şeyler olacağı konusunda umutluyum. Genya. Alina'nın yeni hayatındaki en büyük yardımcısı. Spin-off'u olsa kesinlikle okuyabileceğim yan karakterlerden biri oldu kendisi. Kitabın "sassy queen" ödülü onun. :) Hakkında henüz pek bir şey bilmesem de Zoya'yı sevecekmişim gibi geliyo, hadi bakalım. VEEE KARANLIKLAR EFENDİSİ. BEN HİÇ BİR KÖTÜYÜ BU KADAR FAZLA SEVMEMİŞTİM! - Bu cümle yeterli olmuştur umarım. -
 

Bu kitabı sevmemi sağlayan en önemli etken ise Bardugo'nun tarzı oldu. Kitap her sayfasında aksiyon fışkıran, olayların çok hızlı gerçekleştiği kitaplardan değil. Ama öyle bir yazılmış ki bir bölüm bitince "Ah tamam yeter bu kadar, sonra devam ederim." diyemedim. Sanırım artık ne yazsa okurum dediğim bir yazar daha buldum!!

Şimdi siz de gidip Karanlıklar Efendisi ile tanışın, sonra bana teşekkür edersiniz. :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder